|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
General |
|
1 |
General |
tek dalga boyuna sahip |
homochromatic adj.
|
|
2 |
General |
tek dalga boyuna sahip |
monochroic adj.
|
|
3 |
General |
tek bir kinetik enerjiye sahip (hareketli parçacık) |
monochroic adj.
|
|
4 |
General |
tek ve aynı görünüşe sahip |
monophanous adj.
|
|
5 |
General |
tek bir küreye sahip |
monospherical adj.
|
|
6 |
General |
baskın olan tek bir temaya sahip |
monothematic adj.
|
|
Colloquial |
|
7 |
Colloquial |
tek başına iki tane avantaja sahip olan kimse |
twofer n.
|
|
8 |
Colloquial |
tek başına iki tane avantaja sahip olan şey |
twofer n.
|
|
Idioms |
|
9 |
Idioms |
tek kişilik (tek bir kadından oluşan) kadroya sahip oyun |
one-woman show n.
|
|
10 |
Idioms |
belli bir görüşe sahip tek kişi olmak |
be in a minority of one v.
|
|
Trade/Economic |
|
11 |
Trade/Economic |
tek satıcı ayrıcalığına sahip perakendeci |
retail franchising n.
|
|
12 |
Trade/Economic |
tek kişinin sahip olduğu firma |
individual enterprise n.
|
|
Politics |
|
13 |
Politics |
sınırsız yetkiye sahip tek kişinin yönettiği devlet |
autocracy n.
|
|
Technical |
|
14 |
Technical |
tek bantlı yüksek mekansal çözünürlükteki görüntünün çok bantlı yüksek spektral çözünürlüğe sahip görüntü ile birleştirilmesi |
pan-sharpening n.
|
|
15 |
Technical |
tek bantlı yüksek mekansal çözünürlükteki görüntünün çok bantlı yüksek spektral çözünürlüğe sahip görüntü ile birleştirilmesi |
pansharpening n.
|
|
16 |
Technical |
(saat sarkacı veya balansı) tek tip titreşim sürecine sahip olma |
isochronism n.
|
|
Computer |
|
17 |
Computer |
tek bir kanalda birleştirilmiş iki sinyal bileşenine sahip (video sinyali) |
composite adj.
|
|
|
Architecture |
|
18 |
Architecture |
(tek tip mimari yapıya sahip) ev dizisi |
row house n.
|
|
Construction |
|
19 |
Construction |
basit bir spiral gövdeye ve tek bir kesici uca sahip burgu |
barefoot auger n.
|
|
20 |
Construction |
basit bir spiral gövdeye ve tek bir kesici uca sahip matkap ucu |
barefoot auger n.
|
|
21 |
Construction |
basit bir spiral gövdeye ve tek bir kesici uca sahip burgu |
ship auger n.
|
|
22 |
Construction |
basit bir spiral gövdeye ve tek bir kesici uca sahip matkap ucu |
ship auger n.
|
|
23 |
Construction |
basit bir spiral gövdeye ve tek bir kesici uca sahip burgu |
ship auger n.
|
|
24 |
Construction |
basit bir spiral gövdeye ve tek bir kesici uca sahip matkap ucu |
ship auger n.
|
|
Marine |
|
25 |
Marine |
genellikle tek sıra silaha sahip olan bir savaş gemisi |
corvet n.
|
|
Medical |
|
26 |
Medical |
(tek veya çift) kalp atışına sahip olma hali |
crotism n.
|
|
Pathology |
|
27 |
Pathology |
tek göz anomalisine sahip birey |
cyclops n.
|
|
Physics |
|
28 |
Physics |
bileşenlerinin istatistiksel davranışlarıyla belirlenen özelliklere sahip tek bir sistem |
ensemble n.
|
|
Chemistry |
|
29 |
Chemistry |
yalnızca tek bir asidik hidrojen atomuna sahip atom |
monoacid n.
|
|
30 |
Chemistry |
tek değere sahip |
monovalent adj.
|
|
31 |
Chemistry |
bir temel atom ile değiştirilebilir tek bir hidrojen atomuna sahip olan |
monobasic adj.
|
|
32 |
Chemistry |
bir radikal ile değiştirilebilir tek bir hidrojen atomuna sahip olan |
monobasic adj.
|
|
33 |
Chemistry |
tek bir kristalli forma sahip (kimyasal bileşik) |
monomorphic adj.
|
|
34 |
Chemistry |
tek bir kristalli forma sahip (kimyasal bileşik) |
monomorphous adj.
|
|
Biology |
|
35 |
Biology |
tek bir embriyoya sahip olma |
monembryony n.
|
|
36 |
Biology |
tek bir genomdan oluşan kromozom grubuna sahip birey |
monoploid n.
|
|
37 |
Biology |
testis torbasında tek bir testise sahip erkek |
monorchid n.
|
|
|
38 |
Biology |
tek bir testis torbasına sahip olma |
monorchidism n.
|
|
39 |
Biology |
tek bir testis torbasına sahip olma |
monorchism n.
|
|
40 |
Biology |
tek çıkış noktasından farklı yönlere doğru gelişen iki uzantıya sahip bir sünger iğnesi |
diactine n.
|
|
41 |
Biology |
siyah tek hücreli askosporları olan düz askospor deliklerine sahip bir mantar cinsi |
genus rosellinia n.
|
|
42 |
Biology |
siyah tek hücreli askosporları olan düz askospor deliklerine sahip bir mantar cinsi |
rosellinia n.
|
|
43 |
Biology |
tek eksende büyüyerek gelişen iğnelere sahip olan |
monaxon adj.
|
|
44 |
Biology |
tek bir kiste sahip |
monocystic adj.
|
|
45 |
Biology |
tek veya ortak köke sahip |
monogenic adj.
|
|
46 |
Biology |
sadece tek bir dişi eşe sahip |
monogynous adj.
|
|
47 |
Biology |
tek bir dişinin olduğu koloniye sahip (böcek kolonisi) |
monogynous adj.
|
|
48 |
Biology |
tek forma sahip |
monoplastic adj.
|
|
49 |
Biology |
tek bir genomdan oluşan kromozom grubuna sahip |
monoploid adj.
|
|
50 |
Biology |
tek bir ağız ve gözenek benzeri açıklığa sahip olan |
monostomous adj.
|
|
51 |
Biology |
tek çıkış noktasından farklı yönlere doğru gelişen iki uzantıya sahip bir sünger iğnesi |
diactine adj.
|
|
52 |
Biology |
belirli bir baskın genin tek bir örneğine sahip olan (ototetraploid) |
simplex adj.
|
|
Marine Biology |
|
53 |
Marine Biology |
tek tarafta yer alan ve bir kat kabukla korunan solungaçlara sahip karındanbacaklı yumuşakçalar alttakımı |
tectibranchia n.
|
|
54 |
Marine Biology |
tek tarafta yer alan ve bir kat kabukla korunan solungaçlara sahip karındanbacaklı yumuşakçalar alttakımı |
tectibranchiata n.
|
|
55 |
Marine Biology |
delikliler familyasından düz ve odacıklı kabuğa sahip mineralize bir tek hücreli cinsi olan lagena'ya ait ya da ilgili |
lagenian n.
|
|
56 |
Marine Biology |
tek dikenli yapıya sahip süngerin dikeni |
monact n.
|
|
57 |
Marine Biology |
tek dikenli yapıya sahip süngerin dikeni |
monact n.
|
|
58 |
Marine Biology |
birbirinin ayna tersi görüntüsü olan iki parçaya ayrılmış gövdesi çekirdek içeren bir köprü ile birleşen ve dikenli bir dış yüzeye sahip olan, desmidiaceae familyasına mensup tek hücreli tatlısu alglerine verilen ad |
desmid n.
|
|
59 |
Marine Biology |
sert duvarlı basit hücrelere ve kamçılara sahip olan tek hücreli moneraları içeren bir şube |
division eubacteria n.
|
|
60 |
Marine Biology |
kalkan şeklinde tek bir kabuğa sahip olan deniz böceklerini içeren bir grup |
scutibranchia n.
|
|
Zoology |
|
61 |
Zoology |
genellikle fotosentez yapmayan, bazı türlerinin insanlarda ve diğer hayvanlarda hastalık yaptığı, kırbaç benzeri uzantılara sahip parazit olmayan tek hücreli hayvan |
mastigophore n.
|
|
62 |
Zoology |
genellikle fotosentez yapmayan, bazı türlerinin insanlarda ve diğer hayvanlarda hastalık yaptığı, kırbaç benzeri uzantılara sahip parazit olmayan tek hücreli hayvan |
flagellate protozoan n.
|
|
63 |
Zoology |
genellikle fotosentez yapmayan, bazı türlerinin insanlarda ve diğer hayvanlarda hastalık yaptığı, kırbaç benzeri uzantılara sahip parazit olmayan tek hücreli hayvan |
flagellated protozoan n.
|
|
64 |
Zoology |
genellikle fotosentez yapmayan, bazı türlerinin insanlarda ve diğer hayvanlarda hastalık yaptığı, kırbaç benzeri uzantılara sahip parazit olmayan tek hücreli hayvan |
mastigophoran n.
|
|
65 |
Zoology |
tek bir kraliçeye sahip olma (böcek kolonisi) |
monogyny n.
|
|
66 |
Zoology |
tek bir nazal orifise sahip hayvan |
monorhine n.
|
|
67 |
Zoology |
her ayağında tek sayıda parmak bulunan toynaklara sahip eteneliler |
perissodactyl n.
|
|
68 |
Zoology |
her ayağında tek sayıda parmak bulunan toynaklara sahip eteneliler |
perissodactyl mammal n.
|
|
69 |
Zoology |
bir veya daha fazla kamçıya sahip (tek hücreli hayvan) |
mastigophorous adj.
|
|
Botanic |
|
70 |
Botanic |
fundagiller familyasından, tek türe sahip çok yıllık kısa boylu bir cins |
chamaedaphne n.
|
|
71 |
Botanic |
taç yaprakları üzerinde koyu mor lekeler olan beyaz çiçeklere sahip tek yıllık bir kaliforniya bitkisi |
five-spot (nemophila maculata) n.
|
|
72 |
Botanic |
ince bir kabuğa sahip tek tohumlu bir çin meyvesi |
leechee n.
|
|
73 |
Botanic |
ince bir kabuğa sahip tek tohumlu bir çin meyvesi |
lichi n.
|
|
74 |
Botanic |
ince bir kabuğa sahip tek tohumlu bir çin meyvesi |
litchee n.
|
|
75 |
Botanic |
ince bir kabuğa sahip tek tohumlu bir çin meyvesi |
litchi nut n.
|
|
76 |
Botanic |
ince bir kabuğa sahip tek tohumlu bir çin meyvesi |
lychee n.
|
|
77 |
Botanic |
ince bir kabuğa sahip tek tohumlu bir çin meyvesi |
litchi n.
|
|
|
78 |
Botanic |
ince bir kabuğa sahip tek tohumlu bir çin meyvesi |
lichee n.
|
|
79 |
Botanic |
düz yaprakları, salkımları, tek çiçekli başakları ve tüysüz başakçık bürgülerine sahip yaygın bir ot cinsi |
milia n.
|
|
80 |
Botanic |
düz yaprakları, salkımları, tek çiçekli başakları ve tüysüz başakçık bürgülerine sahip yaygın bir ot cinsi |
milium n.
|
|
81 |
Botanic |
bitki üzerinde yalnızca tek tür çiçeğe sahip olma |
homogamy n.
|
|
82 |
Botanic |
gövdesinin ortasında veya kökünde boru şeklinde damarları bulunan tek stele sahip olma |
monostely n.
|
|
83 |
Botanic |
ince bir kabuğa sahip tek tohumlu bir çin meyvesi |
lychee nut n.
|
|
84 |
Botanic |
ardışık ve tek spor keselerine sahip mantarları içeren bir familya |
family pythiaceae n.
|
|
85 |
Botanic |
ardışık ve tek spor keselerine sahip mantarları içeren bir familya |
pythiaceae n.
|
|
86 |
Botanic |
kendiliğinden çatlamayan yapıya sahip, tek tohumlu ceviz tadında olan (meyve) |
nucamentaceous adj.
|
|
87 |
Botanic |
kendiliğinden çatlamayan yapıya sahip, tek tohumlu ceviz tadında olan (meyve) |
nucumentaceous adj.
|
|
88 |
Botanic |
dallara ayrılmamış tek damarı bulunan yapraklara sahip |
microphyllous adj.
|
|
89 |
Botanic |
gövdesinin ortasında veya kökünde boru şeklinde damarları bulunan tek stele sahip (bitki) |
monostelic adj.
|
|
Agriculture |
|
90 |
Agriculture |
yalnızca tek bir bitki şeklinde büyüyen tohuma sahip |
monogerm adj.
|
|
Forestry |
|
91 |
Forestry |
kütüğü tek seferde kesen dört tane yuvarlak testereye sahip makine |
tie mill n.
|
|
Religious |
|
92 |
Religious |
isa'nın hem ilahi hem de insani doğaya sahip olmasına karşın tek bir ilahi iradeyi teşkil ettiğini savunan bir öğreti |
monotheletism n.
|
|
93 |
Religious |
isa'nın hem ilahi hem de insani doğaya sahip olmasına karşın tek bir ilahi iradeyi teşkil ettiğini savunan bir öğreti |
monothelitism n.
|
|
Environment |
|
94 |
Environment |
genellikle stabil olan tek tip yapıya sahip organizma grubu |
sociation n.
|
|
Geology |
|
95 |
Geology |
isviçre'de bulunan genellikle tek bir taştan şapkaya sahip yüksek toprak sütun veya piramitler |
earth pillars n.
|
|
96 |
Geology |
tek, belirgin ve çapraz bir çatlağa sahip olan |
diatomous adj.
|
|
97 |
Geology |
tek, belirgin ve çapraz bir yarığa sahip olan |
diatomous adj.
|
|